Bu benim 4. Sipadan gezim olacak.
Bu sefer Singapore havayolu ile gidiyoruz, dolayisi ile bir ucus fazlamiz var. Plan; Istanbul-Singapur-Kuala Lumpur-Tawau-Semporna-Kapalai. Evet, biraz uzun bir yolculuk. 🙂 o nedenle Kuala Lumpur’da konaklayacağız.
10:30 ‘da Ataturk Havaalanında bulusma planlanmisti ama uzun gezi kalabaligini gozonunde bulundurarak 10 olmadan iceri girdik. Aslinda iceride cok da izdiham yok ama disarida yolcu indirip bindiren araclar yolda kuyruklara sebep oluyor.
Ucak full, yayilma ya da yatma sansimiz yok. Ucus 10 saat. Ilk defa direk terminale inmedik. Trenle once terminal 3 , sonra da diğer ucusun kalkacagi terminal 2 ye gidiyoruz. Saat sabahin 5 i oldugundan dukkanlarin cogu kapali. Tabii ki ilk duragimiz bedava ayak masajı.
Havaalani 3 terminalden oluşuyor. Dukkanlarin cogu her 3 terminalde de var. Terminaller arasi da tren var.
Singapur da beklememiz 3.5 saat. Bedava internet icin kiosklar var. Ya da yine baska kiosklar üzerinden pasaportu okutarak 3 saatlik bedava wifi sifresi alabiliyorsunuz. Singapur havayollarinin bir baaka güzelligi de transit yolculara 20 Singapur dolari vermesi.
1 USD 1.32 Sdolar
Singapur Kuala Lumpur ucusu yaklaşık 1 saat. Icecek servisi o kadar hizli ki , dagilmasi toplanması yarim saatten az sürüyor.
Daha pasaporta gelmeden hemen bir yerel hat alıyoruz. Maxis Kapalai de en iyi ceken hat imis. Bir haftalik 3.5 GB 35 ringit.
Havaalaninda 1 USD yi 3.8 ringite bozduruyoruz. Şehirde bu oran 4.4 civari imis.
Kuala Lumpur da havaalaninda cikar cikmaz yuzumuze sicak ve nemli hava carpiyor, bir arkadasin da soyledigi gibi adeta sicak klima.
Bunun sebebi , ya da sonucu etrafin yemyesil agaclarla kapli olması.
Kuala Lumpur havaalanindan otele yolculuk yaklasik bir saat. Otel Melia Otel , rehberimiz bir bayan : Didi
Bize alia veriş önerileri de veriyor.
Elektronik esyalar icin hemen otelin arkasindaki Lowyet plaza. Yeme-içme kiyafet ve diger alis veria icin yolun karsisina gecmek gerekiyormus.
Otel merkezi bir yer demekki. Etrafinda 4 tane AVM varmis. Dukkanlar 10 da acilip 10 kapaniyormus. Yani bu kısa zaman icinde alis veris sansimiz var hala.
Yolda birkac tane giseden geçtik. Sanki hep ayni yol gibi ama demekki degil.
Hava biraz kapali; yagdi yagacak havasi var. Bugun ogleden sonra Batu magaralarina turumuz var. Islanmasak bari.. derken yolda yagmur basladi.
Yolda bir de trafige yakalandik. Cumartesi icin normal bir trafik degilmis. Sebep buyuk ihtimal ile yagmur.
Motorlar kopru altinda yagmurun gecmesini ya da azalmasini bekliyorlar.
Kuala Lumpur’da trafik soldan.
Otele variyoruz ama check in saati 14:00’de basliyormus. Elimizde esyalar, karnimiz ac ve ondan da otesi Batu turu icin hareket 3 olarak planlandi.
Epey bir konusmadan sonra once pasaportlari kabul ediyorlar. Sonra da esyalar icin asagida ozel bir oda ayarliyorlar. Boylece biz de otelin karsinidaki AVM’de bir seyler yiyebileceğiz.
Zhia Kitchen’da deniz urunleri agirlikli guzel bir yenek yiyoruz, ortalama adam basi 30 ringite. Tespitler su sekilde: corba porsiyonu cok buyuk, ekmek yok ama pilav var.
Dondugumuzde hala saatin dolmasini bekliyoruz ama cok surmuyor ve odalara cikiyoruz.
Dinlenme suresi : yok. Ilk oncelik telefonlarin sarj edilmesi. Ve Batu turu baslar.
Batu tas demekmis, Batu Cave de Tas magara. Sarkitlarla olusmus bir magara. Kirec tasi.
Yol boyunca ulkenin gokdelenlerini de banliyosunu de goruyoruz. Bir yanda gokdelenler, bir yanda tek katli evler.
Rehberimiz Zeynel Abdullah bize genel bilgiler de veriyor.
Ulke yuzlerce yil Ingiliz somurgesi olmus, etkileri cok buyuk. Eğitimde , adalette ve yasam seklinde hep Ingilizlerin etkisi var. Ulkeyi terkedisleri cok yakin aslinda 1971. Bağımsızlığı kazandiktan sonra da aslında Ingilizler Malezya’in iyiligi icin ulkedwn ayrilmiyor. Ama Japon saldirisi olunca 2 ayda birakip gidiyorlar.
Rehberimiz Zeynel Abdullah bize genel bilgiler de veriyor.
Ulke yuzlerce yil Ingiliz somurgesi olmus, etkileri cok buyuk. Eğitimde , adalette ve yasam seklinde hep Ingilizlerin etkisi var. Ulkeyi terkedisleri cok yakin aslinda 1971. Bağımsızlığı kazandiktan sonra da aslında Ingilizler Malezya’in iyiligi icin ulkedwn ayrilmiyor. Ama Japon saldirisi olunca 2 ayda birakip gidiyorlar.
Singapur daha onceleri Malezya topraklarina dahilmis. Ulkede egemen olanlar Ingiliz , Portekiz ve bir ulke daha.
1970’lere kadar ulkede petrol oldugunu kimse bilmiyor. Ingilizler bilse gitmezlerdi herhalde. Simdi ise petrol zengini bir ulke. Benzin yaklasik 50 cent.
Ulke nufusu yaklasik 30 milyon. Bunun 60% Malay. 18% guney Cin, 7% Guney Hindistandan. Geei kalanlar melez; Malay-Cin, Malay-Hintli vs.
Batu Magarasi aalinda bir Hindu tapinagi. Buraya haci olmaya geliyorlar. Tapinaga yaklaştığınızı cicek kolye yapip satanlardan anlayabilirsiniz.
Tapinagin girisinde cok buyuk bir heykel var. Uzun yollari yuruyerek gelen hindularin buradaki 600 merdiveni cikmalari gerekiyor.
Herkesin yontemi farkli. Bir kismi dinlene dinlene çıkıyor. Ben durursam tekrar devam edemeyecgimden korkarak durmadim ama aon basamaklar belki sondan biraz daha öncesi olabilir, nefes nefese kalmama ve bacaklarimin titremesine neden oldu. Neyse ki Malezya’lilarin bunca bu kadar eziyetine ragmen yine de guzel ve enteresan bir yer.
Icerideki sarkitleri ilginc bir sekilse boyuyorlar. Icerideki boyali asıl meta tanri heykelleri. Magaranin içinde birisinin ana oldugu soylenen iki tapinak var. Ikisi de kucuk kare cadir. Bir rahibimsi biri; icerideki sunaklara girip cikan , tutsu ya da mumu yakan biri. Ikinciai kapida bilet kesen. Dışarıda birde calgici grubu var.
Burasi hindularin haci olduklari yer sanirim. Rehberin soyledigine gore, orasina burasin tel takip Cin makallesinden buraya yururlermis. E biz de bubyakisir.. yaklasan bayramda once hindu hacisi, sonra da sipadan da dqlip dalgic hacisi olacagiz. Musluman hacisi olur muyuz olmaz miyiz bilmem.
Icerinin havasini aldiktan sonra donus basliyor. Donusun daha hizli olacagini dusunmustum ama oyle olmadi. Maymunlar bizi yolumuzdan etti. Kimi yavrusunu karninda tasiyor; daha dogrusu yavru annenin karnina yapismis. Kimi verilen dondurmayi yiyor , kimi kaptigi fanta sisesini acip yere dokuyor sonra yerden yaliyor,
uwphoto 